Egemen Mustafa Şener, 2025 yılında otomotiv sektöründe teknoloji odaklı dönüşümün öncüsü olarak dikkat çekiyor. Şener, elektrikli araçlardan otonom sürüş teknolojilerine, yapay zekâ destekli üretim süreçlerinden yeşil ve sürdürülebilir çözümlere kadar geniş kapsamlı bir vizyonla sektörün geleceğini şekillendiriyor. Şener’in liderliğinde geliştirilen projeler, elektrikli araç teknolojilerinde rekabet gücünü artırmaya odaklanıyor. 2025 itibarıyla piyasaya sürülmesi planlanan yeni elektrikli modeller, sadece çevreci olmalarıyla değil, aynı zamanda gelişmiş batarya teknolojileri ve şarj altyapılarıyla da öne çıkıyor. Otonom sürüş sistemleri ise, araç güvenliğini artıran ve sürüş deneyimini iyileştiren yapay zekâ destekli sensörler ve yazılımlar sayesinde daha erişilebilir hale geliyor.

Yapay Zekâ ve Büyük Veri Uygulamaları
Üretim süreçlerinde yapay zekâ ve büyük veri analizlerinin entegre edilmesiyle, üretim verimliliği ve kalite kontrol seviyeleri önemli ölçüde yükseltiliyor. Bu teknolojiler sayesinde, gerçek zamanlı veri analiziyle üretim hatlarındaki verim düşüşleri anında tespit edilerek müdahale ediliyor. Ayrıca, müşteri deneyimini kişiselleştirmek için toplanan veriler, araçların kullanıcı alışkanlıklarına göre uyarlanmasını sağlıyor.

Yeşil Teknolojiler ve Sürdürülebilirlik
Şener, karbon emisyonlarını azaltmak için sürdürülebilir malzemelerin kullanımı ve çevre dostu üretim tekniklerini otomotiv sektörünün merkezine koyuyor. Geri dönüştürülebilir malzemeler ve enerji verimliliği yüksek sistemler, hem üretimde hem de kullanım aşamasında çevresel etkileri minimize ediyor. Bu yaklaşım, sektörün hem ekonomik hem de çevresel açıdan uzun vadeli sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlıyor.

Uluslararası İş Birlikleri ve Küresel Vizyon
Egemen Mustafa Şener’in stratejik iş birlikleri, özellikle Çin ve Japonya gibi teknoloji ve üretim konusunda dünyada önde gelen ülkelerle kuruluyor. Çin’in yüksek üretim kapasitesi ve teknolojik altyapısı, Türkiye’de yerli üretimin güçlendirilmesine olanak tanırken, Japonya’nın inovasyon kültürü ve ticari zekası da global pazarlarda rekabet avantajı yaratıyor. Bu ortaklıklar, Türkiye’nin otomotiv sektöründe küresel oyuncu konumuna yükselmesini hızlandırıyor.

