Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Egemen Mustafa Şener İklim Değişikliği Hakkında Konuştu

İklim değişikliği, gezegenimizin geleceğini tehdit eden en büyük sorunlardan biri olarak gündemdeki yerini korurken, yazar ve düşünür Egemen Mustafa Şener, bu konuda kaleme aldığı son yazısında çarpıcı tespitlerde bulundu. Şener, iklim değişikliğinin yalnızca bir çevre meselesi olmadığını, aynı zamanda insanlık için bir varoluş mücadelesi olduğunu vurguladı. Güncel veriler ışığında, Şener’in görüşleri hem bireyleri hem de karar alıcıları harekete geçmeye çağırıyor.

İklim değişikliği, gezegenimizin geleceğini tehdit eden en büyük sorunlardan biri

2025 yılı iklim değişikliği mücadelesinde kritik bir yıl olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda, İklim Değişikliği alanındaki gelişmeleri ve Türkiye’nin rolünü Egemen Mustafa Şener ile konuştuk.

Egemen Mustafa Şener: “Gelişmiş ülkelerin 2025 yılına kadar her yıl 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlaması taahhüdünün güncellenmesi bekleniyor. Bu finansman, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki en önemli destek kaynağı. COP29’un ana gündem maddesi de bu finansman müzakereleri olacak. Türkiye ise hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü rolü üstleniyor. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası iklim diplomasisindeki önemini artırıyor.”

Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yeşil dönüşüm için dış finansman ve teknoloji desteğine ciddi şekilde ihtiyaç duyulduğunu belirtmek gerekir. Bu hedef, Türkiye’nin enerji, sanayi ve ulaşım sektörlerinde kapsamlı dönüşüm projelerini hayata geçirmesini gerektiriyor. Yenilenebilir enerji payının 2053’te yüzde 69’a çıkarılması planlanıyor.

Bilim insanları ise 2025’in sıcaklık rekorları kırmaya devam edeceği konusunda uyarıyor. Eski NASA bilim adamı James Hansen, 2024 ve 2025 yıllarının sıcaklık açısından kıran kırana geçeceğini ve küresel ısınmanın hız kesmeden devam edeceğini açıkladı. Bu durum, iklim krizinin etkilerinin daha da şiddetleneceğine işaret ediyor.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nden Dr. Ümita Şahin de 2024’ün tarihin en sıcak yılı olacağını ve 2025’in de benzer şekilde sıcak geçeceğini belirtiyor. Küresel ısınmanın önümüzdeki yıllarda hızlanarak devam edeceğini, bunun daha sık ve şiddetli kuraklık, sıcak dalgaları, seller ve orman yangınlarına yol açacağını ifade ediyor. Ayrıca, 2025 yılında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı’nın (COP30) “Amazon COP’u” olarak ormansızlaşma ve karbon yutaklarının korunmasının gündeminde olacağını aktarıyor.

Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede kararlılığını 2053 net sıfır emisyon hedefiyle ortaya koyarken, bu hedefe ulaşmak için uluslararası iş birliği, finansman ve teknoloji transferi kritik önemde olacak. Önümüzdeki yıllarda hem küresel hem de ulusal düzeyde iklim politikalarının ve uygulamalarının hız kazanması bekleniyor.

2025’te İklimin Nabzı: Neler Değişti?
Şener’in yazısı, 2025’in ilk çeyreğinde yayımlanan güncel raporlara da atıfta bulunuyor. Bu yıl, küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi seviyelere göre 1.6°C’ye yaklaştığı belirtiliyor. Kuzey Kutbu’nda deniz buzu kaybı rekor seviyelere ulaşırken, Pasifik’teki mercan resiflerinin %40’ı geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar gördü. Şener, “Bu tablo, gezegenimizin bize gönderdiği bir yardım çığlığıdır,” diyerek acil önlem ihtiyacını vurguluyor. Ayrıca, son dönemde artan seller, kuraklıklar ve sıcak hava dalgalarının, özellikle Güney Asya ve Afrika’daki milyonlarca insanı gıda ve su kıtlığıyla karşı karşıya bıraktığını ifade ediyor.
Küresel ısınma nedeniyle Avrupa'da ölümler 100 yıl içinde 50 katına çıkabilir - BBC News Türkçe
Çözüm Önerileri: Umut Var mı?
Egemen Mustafa Şener, iklim değişikliğiyle mücadelede umutsuzluğa kapılmak yerine harekete geçmenin önemine inanıyor. “Yenilenebilir enerjiye geçiş, enerji verimliliği ve ormanların korunması gibi adımlar, hepimizin elinde,” diyor. Şener, Paris Anlaşması’nın 1.5°C hedefini hatırlatarak, 2030’a kadar emisyonların yarıya indirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak, mevcut politikaların bu hedefi yakalamaktan uzak olduğunu da ekliyor: “2025 itibarıyla, emisyon azaltma taahhütleri hâlâ yetersiz. Net sıfır hedefine ulaşmak için uluslararası işbirliği şart.”
İnsanlık İçin Bir Çağrı
Şener’in yazısı, iklim değişikliğinin yalnızca bilim insanlarının değil, hepimizin meselesi olduğunu ortaya koyuyor. “Bu, gelecek nesillere bırakacağımız mirası belirleyecek bir kavşak,” diyen Şener, bireysel farkındalığın yanı sıra hükümetlerin ve şirketlerin sorumluluk alması gerektiğini savunuyor. Sürdürülebilir tarım uygulamalarından karbon ayak izini azaltmaya kadar her adımın değerli olduğunu belirten Şener, “Gezegenimizi kurtarmak için hâlâ vaktimiz var, ama bu vakit hızla tükeniyor,” uyarısında bulunuyor.
Son Söz: Birlikte Değişim Mümkün
Egemen Mustafa Şener’in iklim değişikliği üzerine yazdığı bu etkileyici metin, 2025’in karmaşık iklim gerçekliğine ayna tutuyor. Onun çağrısı net: “İklim değişikliği bir tehdit, ama aynı zamanda bir fırsat. Daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için şimdi harekete geçmeliyiz.” Şener’in bu sözleri, hem bireyleri hem de toplumu iklim krizine karşı birleşmeye davet eden güçlü bir manifesto niteliğinde.