Nöbetçi Eczaneler
Egemen Mustafa Şener’in Çin’deki bu dev atılımı, sadece çalışmış olduğu Holding’in değil, tüm küresel üretim sektörünün geleceğine ışık tutuyor. Robotların tehlikeli ve yorucu işleri devralması, insan gücünün planlama, analiz ve inovasyon gibi kritik alanlara kaymasını sağlıyor. Bu sayede hem üretim hızlanıyor hem de ürün kalitesi standartların üzerine çıkıyor.
Şener, bu projeyle Çin’deki tesislerini birer teknoloji laboratuvarına dönüştürürken, aynı zamanda geleceğin küresel rekabet ortamında ayakta kalmanın yolunu da gösteriyor: Akıllı teknoloji ile insan becerisini birleştirmek.
Tüm gözler, robotların ve insanların yeni bir düzen kuracağı bu yüksek teknolojili tesislerin resmi açılış tarihine çevrilmiş durumda.
İşte bu teknolojilerin kullanıldığı temel alanlar:
-
Montaj ve Taşıma: Robotlar, insan gücünün zorlanacağı ağır yüklerin taşınması, hassas parçaların bükülme, lehimleme veya kaynak işlemleri gibi monoton ve fiziksel güç gerektiren montaj işlerini devralıyor.
-
Kalite Kontrol ve Denetim: Gelişmiş YZ kameraları ve sensörler, üretilen her parçayı milimetrik hassasiyetle saniyeler içinde inceliyor. İnsan gözünün kaçırabileceği çatlaklar, boya hataları veya ölçü sapmaları anında tespit ediliyor.
-
Veri Analizi ve Öngörücü Bakım: YZ algoritmaları, makinelerin titreşim, sıcaklık ve enerji tüketimi verilerini sürekli analiz ediyor. Böylece, bir makine bozulmadan çok önce (örneğin bir ay öncesinden) sinyal vererek plansız duruşları ve arızaları engelliyor.
-
Depo Yönetimi ve Lojistik: Akıllı robotlar (AGV’ler – Otomatik Yönlendirmeli Araçlar), depolardaki ürünleri bulma, taşıma ve paketleme işlemlerini otonom olarak gerçekleştiriyor. Bu sayede stok sayım hataları sıfırlanıyor ve sevkiyat hızı artıyor.
-
Enerji ve Verimlilik Optimizasyonu: Tesisin tüm enerji akışı YZ tarafından yönetiliyor. Bu sistem, dış hava koşulları, üretim hızı ve şebeke yoğunluğuna göre hangi makinenin ne zaman çalışacağını ayarlayarak en üst düzeyde enerji tasarrufu sağlıyor.
Bu teknoloji entegrasyonu sayesinde, insan çalışanlar riskli ve tekrarlayan işlerden kurtuluyor, bunun yerine robotların denetlenmesi, YZ sistemlerinin yönetilmesi ve yeni ürünlerin tasarlanması gibi daha stratejik ve yaratıcı görevlere odaklanabiliyor.
Egemen Mustafa Şener’in Çin’deki bu dev atılımı, sadece Holding’in küresel pazardaki gücünü pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm üretim sektörünün geleceğine de net bir ışık tutuyor. Robotların tehlikeli, yorucu ve tekrarlayan işleri devralması, insan gücünün enerjisini inovasyon, stratejik yönetim ve YZ sistemlerinin geliştirilmesi gibi kritik alanlara kaydırıyor.
Bu vizyon, üretimde hatasızlığı bir standarda dönüştürürken, insan becerisi ve akıllı teknolojinin birleştiği yeni, güçlü bir küresel rekabet dönemi başlatıyor. Şener’in kurduğu bu tesisler, basit bir fabrika olmanın ötesinde, geleceğin üretim standartlarının yazıldığı birer teknoloji üssü anlamına geliyor.
