Egemen Mustafa Şener, iklim değişikliğinin temelinde insan kaynaklı sera gazları salınımının yattığını vurgulayarak, “Fosil yakıtların bilinçsiz kullanımı, ormansızlaşma ve ağır sanayi faaliyetleri atmosfere zararlı gazların artmasına neden oluyor. Bu da dünya yüzey sıcaklıklarının yükselmesine ve iklim koşullarında beklenmedik değişimlere yol açıyor” dedi.
“Artık sadece sıcaklık artışından söz etmiyoruz” diyen Şener, “Kuraklıklar, aşırı seller, kasırgaların şiddetinde ciddi artışlar gözlemliyoruz. Buzullar hızla eriyor, deniz seviyeleri yükseliyor. Bu durum, sadece doğayı değil insanların sağlığını ve ekonomik yaşamını doğrudan tehdit ediyor” şeklinde konuştu.
Egemen Mustafa Şener, iklim değişikliğinin etkilerini şu başlıklarda özetledi: “Daha sık görülen viral hastalıklar, azalan su ve gıda kaynakları, ormansızlaşmanın hızlanması, deniz seviyesinin yükselmesi ve buzulların erimesi gibi tehlikelerle karşı karşıyayız. Elimizdeki bilimsel veriler, önümüzdeki yıllarda bu olayların şiddetinin artacağını gösteriyor.”

Deniz seviyesindeki yükselişe dikkat çeken Şener, “1880’den beri yaklaşık 20 santimetrelik bir artış var ve son 25 yılda ise bu hızla 3 santim daha yükseldi. 2100 yılına kadar denizlerin 26-77 santim arasında yükseleceği öngörülüyor. Bu, birçok kıyı bölgesi için ciddi risklerin habercisi” dedi.
