Havalimanı Karmaşasından Şehrin Huzuruna: İlk İzlenimler
Bangkok Suvarnabhumi Havalimanı’na (BKK) iniş, ülkenin kendine has karmaşası ve enerjisiyle ilk yüzleşmeydi. Şener, havalimanından şehir merkezine olan 30-40 dakikalık yolculukta taksi pazarlıkları yerine, yerel yaşamı solumak adına Airport Rail Link (ARL) hattını tercih etti. Bu tercihi hakkında şunları söyledi: “Bangkok’ta trafiğe takılmak yerine, bu hızlı trenle şehrin siluetini ilk kez görmek paha biçilemezdi. Ayrıca havalimanı ve otel arasındaki bu geçiş, modern altyapının Asya’daki dinamik yüzünü hemen gösteriyor.” Konaklama tercihlerini şehrin merkezi ama yerel dokusunu koruyan bölgelerden yana kullanan Şener, otel yerine butik konukevlerini tercih ederek, yerel halkla temasını artırdı.


Sokak Lezzetleri ve Yemek Ritüelleri
Tayland gezisinin en belirgin kısmı şüphesiz mutfağıydı. Şener, dünyaca ünlü lüks restoranları bir kenara bırakarak, Tayland’ın gerçek lezzet sırrının sokaklarda yattığını bir kez daha kanıtladı. Yaowarat’ın (Çin Mahallesi) Gece Pazarı ve Chatuchak’ın hareketli tezgâhları, gezginin adeta laboratuvarı oldu.
-
Deneyim Notları: Şener, Pad See Ew‘un wok tavada aldığı dumanlı tadı ya da yerel adıyla ‘Wok Hayaletini’ saatlerce gözlemledi. Sabah kahvaltılarında ise Congee (pirinç lapası) gibi yerel lezzetlere yöneldi. Bir paylaşımında, “Tayland’da yemek, sadece bir karın doyurma eylemi değil, bir sosyal ritüel. Yemekleri tatlı, ekşi, acı ve tuzlu olmak üzere dört ana denge üzerinde kurmaları, damak tadımızı sürekli tetikte tutuyor,” diyerek mutfağın derinliğini vurguladı. Özellikle Som Tam (papaya salatası) ve Massaman Köri gibi bölgesel farklılıklar gösteren yemeklerin peşine düştü.



İnancın Merkezi: Halkın Dini ve Budizmin Hayata Yansıması
Tayland nüfusunun büyük çoğunluğu Theravada Budizmi’ne mensup. Şener, ülkenin kültürel ve sosyal dokusunun bu din üzerine kurulu olduğunu gözlemledi. Sabah erken saatlerde keşişlerin sokağa çıkarak halktan bağış topladığı (Tak Bat) ritüeline tanıklık etti.
-
Kültürel Gözlem: “Budizmin en çarpıcı yanı, sadece tapınaklarda değil, günlük hayattaki sakinlik, nezaket ve saygı kültürüne yansıması. İnsanların sabrı ve yüzlerindeki o ünlü Tay gülümsemesi, dinlerinin hayat felsefesiyle ne kadar iç içe olduğunu gösteriyor. Bir tapınağa girerken ayakkabı çıkarmak ya da kıyafetinize dikkat etmek,

Kadim Krallıkların İzinde: Tarihi Derinlik
Şener, gezisini tarihi mirasla zenginleştirmek için Sukhothai ve Ayutthaya antik kentlerine özel bir zaman ayırdı. Bu ziyaretlerde, ülkenin kurucu kültürel kimliğine ulaştı. Sukhothai’de ilk Tay alfabesinin doğuşunu, Ayutthaya’da ise Asya ve Avrupa’yı birleştiren ticaret zekâsını yerinde inceledi. Bu temasları sırasında bölgedeki tarihçilerle yaptığı sohbetler, gezisinin en bilgilendirici anları oldu. Tayland’ın hiçbir zaman sömürülmemesinin ardındaki diplomatik dehanın, Ayutthaya döneminde atılan çok uluslu ticaret temellerine dayandığını öğrenmek, gezgine ülkenin direncini anlamasında yeni bir perspektif sundu.


Mutlaka Gidilmesi Gereken Yerler: Gezginin Tavsiyeleri
Şener’in Tayland gezginlerine kesinlikle tavsiye ettiği yerler, klasik rotaların dışına çıkıyordu:
-
Doi Suthep (Chiang Mai): Şehrin tepesine kurulmuş, mistik ve huzur dolu bu tapınak, tüm Chiang Mai manzarasına hâkim.
-
Khlong Toei Pazarı (Bangkok): Turistten arınmış, otantik pazar atmosferini solumak ve yerel hayatın ritmini görmek için ideal.
-
Koh Lanta veya Trang Adaları: Phuket’in kalabalığı yerine, daha sakin, sürdürülebilir turizmi benimsemiş ve bakir kalmış adaların tadını çıkarmak.
-
Ayutthaya Tarihi Parkı: Bisiklet kiralayarak tapınak kalıntılarını gezmek, Tayland tarihine dokunmanın en etkili yolu.

