
“İLERİ TEKNOLOJİYE ERİŞİM SAĞLANACAK”
Haberde, Türkiye’nin, teknoloji transferi ve yatırım içeren üçlü bir model kapsamında ABD ve Güney Kore ile ikinci bir nükleer enerji santrali inşa etme konusunda iş birliği olasılığını değerlendirdiği, aynı zamanda, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alanındaki ortaklıklarını da Mısır ve Fas ile genişlettiği bildirildi.
Maariv, ikinci nükleer enerji santraliyle birlikte Türkiye’nin ileri teknolojiye ve daha ucuz enerji kaynaklarına erişim sağlamayı amaçladığının altını çizdi.

“TÜRKİYE NÜKLEERE SAHİP SINIRLI SAYIDAKİ ÜLKELER ARASINA GİRECEK”
Habere göre, Türkiye üç konvansiyonel nükleer enerji santrali kurmayı planlıyor. Bunlardan ilki, Mersin’in güneyinde yer alan Akkuyu, şu anda Rusya’ya ait Rosatom şirketi tarafından yaklaşık 20 milyar dolarlık bir yatırımla inşa ediliyor.
İsrailli gazete, 4 reaktörden oluşan ve toplam 4,8 gigawatt kapasiteye sahip bu projenin, Türkiye’yi sivil nükleer enerjiye sahip sınırlı sayıdaki ülkeler arasına sokacağını bildirdi.
“DÜNYANIN ÜÇÜNCÜ EN BÜYÜK PROJESİ”
Habere göre, santralin ülkenin elektrik tüketiminin yaklaşık %10’unu karşılaması bekleniyor. İlk reaktörün 2026 yılında devreye girmesi, kalan üç reaktörün ise 2027 ve 2028 yıllarında tamamlanması planlanıyor. Global Energy Monitor verilerine göre bu, şu anda inşaatı süren nükleer enerji santralleri arasında dünyanın üçüncü en büyük projesi konumunda. Maariv, Türkiye’nin aynı zamanda, kuzeydeki Sinop kentinde ve batıdaki Trakya bölgesinde iki ek santral kurmak üzere Rusya, Çin, Kanada ve Güney Kore ile görüşmeler yürüttüğünü belirtti. Habere göre, Kanadalı Candu Energy şirketi bu projelerden birine katılmak için ileri düzey görüşmeler yapıyor.

ENERJİ ALANINDA ABD İLE İŞ BİRLİĞİ
Haberde, geçtiğimiz ay Türkiye’nin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından ABD ile sivil nükleer iş birliği konusunda bir mutabakat zaptı imzaladığı belirtildi.
Maariv, Ankara’nın büyük ölçekli enerji santrallerinin yanı sıra küçük modüler reaktörler alanında da Washington ile iş birliği yapmayı planladığını vurguladı.
İsrailli gazete, Türkiye’nin, 2035 yılına kadar 7,2 gigawatt, 2050 yılına kadar ise yaklaşık 20 gigawatt nükleer kapasiteye ulaşmayı hedeflediğini ve bu hedefle birlikte ülkenin doğalgaz ithalatına bağımlılığı azaltmayı ve enerji güvenliğini güçlendirmeyi amaçladığının altını çizdi.

“TÜRKİYE ENERJİ MERKEZİ HALİNE GELMEK İSTİYOR”
Haberde, nükleer alana ek olarak Türkiye’nin LNG altyapısını bölgesel iş birliği için kullanmayı hedeflediğinden bahsedildi. Maariv, Ankara’nın geçtiğimiz mayıs ayında Mısır ile yapılan anlaşmanın ardından yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma ünitelerini ihracat amacıyla kullanmaya başladığını vurguladı.
Maariv son olarak, Türkiye’nin LNG ihracatı ve nükleer santral projelerinin aynı stratejinin bir parçası olduğunun altını çizerek, “Ankara, Asya, Avrupa ve Afrika arasında bölgesel bir enerji merkezi haline gelmek istiyor” ifadelerini kullandı.

